Herkese merhaba!
Gelin son zamanlarda sık sık karşımıza çıkan “modern çay evleri” konsepti mekanlardan konuşalım. Çay kültürünün Türkiye’deki boyutundan bahsetmemize gerek yok sanırım. Çay ve kahve sorusunun cevabına çay diyen kişilerin en fazla olduğu ülke sanırım biziz. Hatta bu tespitime referans olabilecek bir araştırma ile geliyorum hemen. Kanıtlarla geldim. 🙂 Dünya Çay Komitesi’nin raporuna göre dünyada yılda kişi başı en çok çay tüketen ülkeleri sıralamasında Türkiye 3.5 kg ile ilk sırada yer alıyormuş! Daha ne olsun? Tabii çayın böylesine çok tüketildiği bir ülkede üçüncü nesil kahveciler hızla yayılırken, çay severler karşı atağa geçip “modern çay evleri” konseptini karşımıza çıkardı.

Yine Türk kültürünün yansımalarını en yakından gördüğümüz evlerimize baktığımızda da çayın yanına mutlaka atıştırmalık bir şeyler kondurduğumuzu da görüyoruz. Yine modern çay evleri de bu durumun farkında olarak gerek kahvaltı ve tuzlu atıştırmalıklar gerekse kurabiye ve tatlı çeşitleri ile çay sofralarını şenlendiriyor. Böylece müşteri hedef profillerini genişleterek hem kahvaltı, hem 5 çayı hem de akşamüstü çay sohbetleri için dışarıda olan kitleyi kendine çekebiliyor. Ayrıca çay evi demelerinin bir sebebi de, 50’den fazla çay çeşidini barındıran menüleri, böylece birçok aromatik çayı deneme fırsatı sunuyorlar.

Modern çay evleri konseptinde olup, üniversite zamanlarından aşina olduğum Dem İstanbul’u bu vesileyle size tanıtmak isterim. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Taşkışla Kampüsü’nde okuma fırsatım oldu. Tam da Karaköy’ün yükselişe geçtiği dönemde Dem Karaköy’ü açılır açılmaz keşfetmiştik.Sanırım 2013-2014 yıllarına denk gelen yıllarda Dem Karaköy açılmıştı. 2019 yılında da Moda şubesi açıldı. Aandolu yakasının taksisi olarak bu duruma çook sevindim, koşa koşa gittim. Arkadaşlarımı da sizi harika bir yere götürücem diye hep Dem’e götürdüm, ben de bu vesileyle farklı lezzetlerini tatmış oldum. Hadi gelin birlikte Dem Moda şubesi yorumlarıma bakalım;
Ambiyans / Dekor
Dem Karaköy’ün dekoru da o yıllarda bizi çok etkilemişti. Ortamda her an biri meditasyon yapacakmış hissine kapılırdım. Fakat şimdi Dem Moda ’ya bakıyorum. Daha farklı ama asla kötüsü değil. Kendilerini şimdiki zamana uyarlayarak harika bir iş çıkarmışlar.

Dem Moda ’da dekorasyon konusunda bahsedeceğim çok şey var. İlki ve en mutlu edeni, Modalı sanatçıların enstalasyonları ile bir konsept yarattıkları. Ebru Yalkın ve Eda Soylu’nun harika tasarımlarıyla süslenen duvarlarına hayran kalacaksınız. İkincisi de masaların birbirinden yeterli düzeyde uzak ve rahat oturma alanlarına sahip olması. Uzun çay sohbetlerinizi ihtiyacınız olan mahremiyet içerisinde yapabilirsiniz. Üçüncüsü de dışarıda da oturma alanı var, ve Moda tramvayının geçişini izleyerek nostalji yaşayabilirsiniz.
İşin özü şu ki, samimi ve rahat bir mekan yaratılmak istenmiş ve hayli başarılı olunmuş! Karantina süreci sonrası güvenli ortama kavuştuğumuzda gitmek istediğim ilk yer diyebilirim. Çünkü Dem adeta #evgibi 🙂
Lezzet
Bir çay evinden beklenenin çok üstüne çıkan Dem Moda’nın sadece farklı çaylarını deneyerek dönerseniz haksızlık etmiş olursunuz. Birçok tatlı mekanından daha çok tatlı seçeneği sunan Dem’de hiçbir yerde yemediğinize emin olduğum tatlılar bulacaksınız. Lotus bisküvi ile kurutulmuş portakal kabuğunu bileştirme fikri ya da bezeden cheesecake tabanı yapma fikri gibi farklı kombinasyonlu pastalarına hayran olmamak elde değil. Çay yanına tatlı isterseniz seçim yapmakta zorlanacağınız bir menüye sahip olduğunu belirtmeliyim.
Ayrıca çay ve simit ikilisini ayrı düşünemediğimize göre burada simitle hazırlanan birçok alternatif bulundurma fikri de epey ilginizi çekecektir. Mesela simit kiş ya da simit graten gibi farklı içerikler ile menülerini şenlendirmişler. Eğer 5 çayına gelirseniz, tatlı ve tuzlu alternatifleriyle mini tadım menüleri hazırlamışlar. Onlara da bakmanızı öneririm. Tabii ki kahvaltı alternatifini de değerlendirebilirsiniz. Kahvaltı varsa çay, çay varsa kahvaltı vardır.
Çay evi olarak açılan Dem’in çayları dünyaca ünlü Ronnefeldt markasından geliyor. Yaklaşık 60 tane farklı çayı deneyimleyebilirsiniz. Ayrıca beğendiğiniz çay karışımlarını satın alarak evinize ya da sevdiklerinize de götürebilirsiniz. 🙂
Servis Hızı / Kalitesi
Dem Moda’nın çalışanları aşırı iyi ve seçim yapmanız konusunda ilgililer. Seçtiğiniz tatlı netse yanına hangi çayın gideceğini, ya da seçtiğiniz çaya hangi tatlı eşlik ederse daha iyi lezzet alacağınızı söylüyorlar. Seçim size kalmış olsa da iyi fikir veriyorlar. Şimdiye kadar dinlediğime hiç pişman olmadım.
Ayrıca küçük bir detay, Dem’de “9 demlik sonra 1 demlik de bizden olsun” kampanyası kapsamında demlik kartları var. Her demlikte işaretleterek 10.çayınızı ücretsiz alabilirsiniz. Müdavimcilik kazanacak. 🙂
Çaya böylesine düşkün olan bir millet olarak modern çay evi markalarından en iyisi Dem İstanbul’un Moda ve Karaköy şubelerini ziyaret etmenizi tavsiye ediyorum. Dem’in de sloganı ile yazıyı bitirelim, “Peki demli bir muhabbetin hatırı kaç yıl?” 🙂
Sevgiler