Dolmabahçe, Milli Saraylar tarafından “Boğaz’ın zarif sarayı” olarak tanımlanmış. Sanırım hepimiz hem fikiriz bu konuda.
Donanma gemilerinin demirlendikleri Beşiktaş Sahil Bölgesi denizcilik törenlerinin de yapıldığı bir liman halini almış. 16.yy’da doldurulmasıyla birlikte “dolmabahçe” olarak açılmış. Daha sonra burası padişah ve hanedana ait hasbahçe olarak kullanılmış ve buraya yapılan saraylara Beşiktaş Sahil sarayı denilirmiş. Bu binaların işlevsel olmadığını düşünen Sultan Abdülmecid binaları yıktırarak yerine Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırır. 1843 yılında başlayıp 1856 yılında kullanılmaya başlanmış. İşte Dolmabahçe’mizin hikayesi böyle.
Saray aslında 3 binadan oluşuyor. Devletin yönetim işlerinin yürütüldüğü “Selamlık” padişahın ve ailesinin özel işlerinin yürütüldüğü ve yaşadıkları bölüm olan “Harem” ile padişahın önemli devlet törenleri için kullandığı “Muayede Salonu” yer alıyor. Harem binasının önemli bir özelliği ise Atatürk’ün öldüğü bi odanın burada olması. Sizin Dolmabahçe’de en sevdiğiniz bölüm neresi oldu?
Güncel giriş ücreti bilgilerinden de bahsediyim bir de. Eğer müze kartınız varsa Harem bölümüne kartla ücretsiz giriş yapabiliyorsunuz. Diğer bölümleri gezmek ise 50TL. Eğer müze kartınız yoksa tüm bölümler için 80 TL ödeyerek gezebilirsiniz. Öğrenciler 20 TL, gezin dostlarım bol bol. Milli Saraylar kapsamında Topkapı Sarayı hariç diğer saray, kasır ve köşkleri ziyaret sırasında ücretsiz audio guide kullanabilirsiniz. İstemeyi unutmayın. Özellikle ilk kez geziyorsunuz mutlaka alın. Çünkü içeride bilgilendirme yok denecek kadar az.
Gezmek için gelebileceğiniz en erken saati seçin derim. Sonrası çok kalabalık. Yabancı turistleri bolca göreceksiniz burada o yüzden bu kafilelerden önce gelmek daha çok keyif almanızı sağlar. Sabah 09.00 itibariyle gezebilirsiniz. 09.00da orada olun derim. Hafta sonu planlarınıza eklemeyi unutmayın.









