Velvet, canım Velvet. Bende yeri çok ayrı yerlerden. Bi aile işletmesi burası. Sevgili Yüksel Kukul ve ailesi Galata’da ilk dükkanını 2013’te açıyor. Kadife anlamına gelen Velvet ismiyle dükkanı açmak istediğini annesine söylediğinde çok seviniyorlar çünkü şöyle bi hikaye gün yüzüne çıkıyo; Yüksel’in ananesinin annesinin cildinin çok pürüzsüz olmasından dolayı ailesi ve yakınları Kadifem diye seslenirmiş. Kadife’mize notlu eski fotoğraflar varmış hatta. Çok tatlı bi kader örgüsü, çok sevmiştim bu hikayeyi duyunca.
Vintage ürünlerle dolu bu dükkanın her köşesine bakmak isteyeceksiniz. O kadar detay var ki anlatamam. İçeride ve arka bahçede yeterli büyüklükte – hatta Galata şubesine göre devasa alanı olan – bir mekan burası.
Velvet diyince 2 önemli şey gelir akla. İlki kahve seramonisi. Vintage kahve fincanlarıyla dolu raftan birkaç seçim yapar ve tepsiyle masanıza gelirler. Her birinin nereden geldiğini ve özelliklerini anlatırlar. Siz de seçim yaparsınız ve kahveniz o fincanda masaya gelir. Yani resmen kişiye özel fincan. ikinci konu ise un helvası. Hayatımda un helvası için bi yere gideceğimi düşünmezdim ama öyle güzel öyle lezzetli bi helva ki anlatamam! Bu kez yemedim ama profilimde eski gidişlerimde çok anlattım, lütfen lütfen deneyin.
Gelelim kahvaltıya. Serpme kahvaltı her yerde yemem açık konuşalım. Fakat her bir ürünü özenilmiş ve farklılaştırılmış serpmelerin yeri ayrı. Yani masaya portakallı tereyağı, ev yapımı fıstık ezmesi, soğanlı ekmek gibi şeyler geliyorsa serpme söylenir. Hele de şöyle bi özenle geliyorsa kesin söylenir. Ayrıca diğer güzel seçenek şu, 3 kişi geldiniz diyelim 2 kişilik kahvaltı söyleyebilirsiniz. 4 kişiyseniz 3 gibi. Çünkü ziyan olsun istemiyorlar. Kahvaltı hafta sonu 14.00’a kadar ve rezervasyon şart, aklınızda olsun.









